Türk Gibi Başlamak ama Alman Gibi Bitirememek Üzerine

%title

Dostlar biraz gevezelik zamanı. Bir deyim vardır, derler ya “bir işe Türk gibi başla, Alman gibi bitir” diye. Bu mevzuya ben kendi penceremden, Trading Eğitmenliği koltuğumdan ufak bir örnek vermek istiyorum. Türk milleti olarak neden iyi başlayıp da, sonunu getiremiyoruz, bunu konuşalım.

Öncelikle, çoğunuzun bildiği gibi, yaklaşık 1 ay önce, tamamı ücretsiz ve yaklaşık 5 saate yakın videolu bir eğitim açtım Atölye’de.

İsmi “Tek Çizgiyle Nasıl Para Kazanırsın?”

Bir nevi tanışma eğitimiydi, burada yayınladım. Haberiniz yoksa, şuradan bilgi alabilirsiniz, hala ücretsiz bir şekilde erişime açık:

%title

İlk günden itibaren çok fazla ilgi oldu, çok fazla kişi eğitimi hesabına tanımladı, hızlıca başladılar. Çok geçmeden eğitime dahil olan kişi sayısı 4.000’i geçti. An itibariyle 4.702 kişi bu ücretsiz eğitimi kendi hesabına tanımlamış.

Bu yoğun talep, bu yoğun ilgi çok hoşuma gitti, sevindim, motive oldum. Sonuçta, insanlara yeni bir şeyler anlatacak olmak, insanların yeni bir şeyleri öğrenmesine vesile olmak keyifli bir şey. Ancak şimdi size bazı veriler paylaşacağım, bilmem şaşıracak mısınız.

Eğitimi alan 4.702 kişiden, bu eğitimi tamamlayanların oranı sizce kaç? Sadece %4.94. Düşünebiliyor musunuz? Tamamı ücretsiz, konulara ayrılmış, sizi kalabalığın bir adım da olsa önüne geçirebilecek bir eğitim var. Ve tamamlanma oranı %5 bile değil.

%title

Yani 4.702 kişinin sadece 232 kişisi eğitimi tamamlamış. Üstüne daha ilginç bir veri daha paylaşayım. Bu 4.702 kişinin %68’i eğitime henüz BAŞLAMAMIŞ BİLE. Yani, ekranı açıp ilk dersin veya herhangi bir dersin başlama tuşuna basmamış bile.

Hadi tamam, herkes sürekli eğitim izleyecek zamana sahip değil, uygun zamanı bekleyenler olabilir, zaman yaratamamış olanlar olabilir, başına bir iş gelmiş olanlar olabilir, eğitimi anlayacak kafa yapısına sahip olmayanlar olabilir.

Ancak 4.702 kişinin 4.470 kişisinde mi olur bu? Yani en azından, 1 aydır şu 5 saatlik eğitimi bitiren kişilerin sayısı 1.000’i görmez mi? Görmemiş. Bu eğitim çok basit bir şekilde ulaşılabilir, çok akıcı bir şekilde izlenebilir bir eğitim, ancak bitirmek kısmet olmamış.

Özetle, Türk gibi başlamışız ama Türk gibi de bitirmişiz. Halbuki iyi başlayan değil, disiplin ve hırs ile iyi bitiren fark yaratıyor. Yoksa koşmaya herkes başlar da, birinci sadece bir kişidir.

Başlamak tabi önemlidir, ancak daha yarısına bile gelemedikten sonra ne önemi var? Şunun altını çizmek lazım: başladığımız herhangi bir işi sabırla, sistemle, disiplinle, hırsla, istekle bitirebilme şevki en önemli şeylerden biri.

“hele bir başlayayım da, bakarız” cümlesi kişinin kendisinin düşmanı aslında. Bizim başladığımız şeyi devam ettirebilmemiz için de bir sisteme, bir alışkanlığa, bir rutine ihtiyacımız var.

“Her sabah yarım saat erken kalkıp, bu yarım saati bu ücretsiz eğitime ayıracağım” deseydiniz, 10 günde bitirirdiniz bu eğitimi.

Ancak görülüyor ki, başlıyoruz ancak devamını getirecek sistemi kuramıyoruz. Asıl mevzu ise sistemi kurmak, çünkü sistemi kurmazsan ilerlemeyi nerede, nasıl devam ettireceğini bilemiyorsun ve bu karmaşıklıkta pes etmeye daha meyilli oluyorsun.

Herkese bir hevesle, Türk gibi başladığı bir işi, bir disiplinle, Alman gibi bitirebileceği bir hayat diliyorum. Kısa gevezeliğimizin sonuna geldik. Görüşmek üzere.

Print Friendly, PDF & Email
Yazılarımı Aşağıdaki Butonları Kullanarak Arkadaşlarınızla Paylaşabilirsiniz:

Yazar: Borsanın İzinden

Diğer Yazıları

3 Comments on “Türk Gibi Başlamak ama Alman Gibi Bitirememek Üzerine”

  1. Merhaba,
    Oncelikle hem bu egitim, hem de yazilariniz bana oldukca fayda sagliyor. Maalesef butcem su anda ücretli egitimleri almama musade etmediginden bu tarz ucretsiz bilgilendirmeleri cok sıkı takip ediyorum. Bu egitimde ise, 9 kismi da dinleyip, her birinin sonunda ‘tamamlandı’yı işaretleyip üstüne sinavi yapmama ragmen mesela bende hala ‘9/10 tamamlandi gorunuyor.
    Tamamlayanların bu kadar az olmasında etkisi olabilir mi acaba diye yazmak istedim
    Saygılar

  2. Benzer sekilde udemy’de farkli bir alanda satista olan bir egitimim var. 2 yillik bir surede yaklasik 200 kisi -para vererek- egitimi satin aldi. Bugun itibariyle egitimi tamamlayan kisi sayisi 0.

    Tum derslere giren ve makul bir seviyede, ne anlattigimi anlayacak kadarini izleyen kisi sayisi ise 8.

    Bu bence cagimiza ait bir sahip olma arzusu problemi. insanlar ucretli veya ucretsiz, erisebildikleri her seyi ihtiyaclari olsun veya olmasin almak istiyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir