Trader, Neden Yatırımcı Olmamalıdır?

%title

Dostlar, herkese merhaba.

Başlık keskin oldu, farkındayım, ancak biraz “click-bait” yapmak benim de hakkımdır diye düşünüyorum 🙂

Trader, tabi ki yatırımcı olabilir, tabi ki yatırım yapabilir, tabi ki uzun vadeli hisse biriktirebilir, tabi ki temettü peşinde koşabilir, hiçbir sorun yok.

Bunu zaten ben de yapıyorum, hatta şurada biriktirdiğim temettü hisselerini bulabilirsiniz, hatta şurada da traderlık mı, temettücülük mü daha iyidir yazımı da okuyabilirsiniz.

Başlıkta sert geçtiğim mevzu aslında şu:

Ben bir Trader’ın, trade ederken mutlaka diğer tüm kimliklerinden sıyrılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü trade ederken, ticaret yaparken, al sat sırasında üzerinize giymiş olduğunuz her kimlik sizde bazı “varsayımlar”, bazı “biaslar” biriktiriyor. Bu zararlıdır.

Son zamanlarda Borsa İstanbul’a çok fazla kişi geldi. Gelen herkes de inanılmaz fazla, yoğun bir bilgi akışına maruz kalıyor. İnsanların kafası feci karışık. Traderlık, yatırımcılık, temettücülük hep birbirine girmiş.

Ben bir “natural-born-trader” olarak, bu siteyi, Atölyeyi, tüm içeriklerimi Traderlara üretiyorum. Dolayısıyla, bu yazımda da Traderlara sesleneceğim.

Sevgili Traderlar, şunu unutmayınız:

Bir Trader’ın başarılı olabilmesi için, kendini “yatırımcı” bakış açısından KESKİN bir şekilde ayırması gerekiyor. Şu çok önemlidir ve anlaşılması zaruridir: bizler yatırımcı değiliz. Bizler tüccarız.

Bu ne demek?

Bizler için şirketin yatırımları, hesaplanan değeri, satışları, karları, gelecek projeksiyonu önemli değildir. Biz tüccarız, taciriz, aracıyız. Biz şirketin o anki arz-talep sonucu işlem gören fiyatıyla iş yapıyoruz.

Çok kötü bir şirketin yükselen bir trendinde para kazanabilir, inanılmaz iyi bir şirketin düşen trendinde açığa satabiliriz. Bir şirketin fiyatını bir seviyeden alıp, daha yukarıdan bu fiyatı almaya gönüllü kişilere verebiliriz.

Bir şirketin fiyatını birinden ödünç alıp, piyasaya satıp, daha aşağıdan bu fiyatı satmaya niyetli kişiden alır, emaneti teslim eder, aradaki farkı cebe atarız.

Bunları yaparken şirketin temel rasyolarını bilmek, öğrenmek zorunda değiliz.

Tam tersi, bunları öğrendikçe, araştırdıkça şirketle duygusal bağlar kurmaya başlar, yönle ilgili çeşitli “bias”lar geliştiririz. Bunlar zararlıdır. Çünkü kararlarımızı gölgeler, etkiler, tarafsızlığımızı bozar.

Bizim ticaret yapabilmemiz için ilgili varlığın tickerını bilmemiz, fiyatlarını beyaz bir kağıda dökebilmemiz ve üzerine hacim verisi koymamız yeterlidir. Sonra tek ihtiyacımız olan cetvel, kağıt, kalem. Tabi, teknolojinin gelişmesiyle bu iş tamamen dijital oldu ama, anlatırken böyle anlatmak hoşuma gidiyor.

Eklemem gerekir ki, tabi ki “temel analizle hisse seçer, teknik analizle ticaretini yaparım” cümlesi mantıklıdır, geçerlidir.

Ancak temel analizle hisse seçerken bile işler kötüye giderse “ya bunun temeli çok iyiydi, zararı kesmeyeyim, tutayım, nasıl olsa yükselir” diyebilirsiniz. Bunu demeniz bile aslında kafanızda yarattığınız bir varsayımdır ve varsayımlar sizin risk algınızı yerle bir eder.

Benim önerim, eğer finansal piyasalarda ticaret yapmak istiyorsanız, önce kendinizi “yatırımcılıktan” kesinlikle ayırmanız gerekir.

Biz gözü sürekli pazarda olan, fiyat yükselişi oluşturacak trendleri gözlemleyen, bunları paraya çeviren tüccarlarız. Piyasayla tek bağımız budur.

Kısa ve net.

Okuduğunuz için teşekkür ederim, selametle.

Print Friendly, PDF & Email
Yazılarımı Aşağıdaki Butonları Kullanarak Arkadaşlarınızla Paylaşabilirsiniz:

Yazar: Borsanın İzinden

Diğer Yazıları

One Comment on “Trader, Neden Yatırımcı Olmamalıdır?”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir