Bizim bildiğimiz anlamda Borsalar aslında herkese açık serbest pazarlardır ve bu pazarda alışverişi gerçekleştirilen her ürünün fiyatı, o anki arz ve talebe göre sürekli dalgalanmaktadır. Bir ürüne kısa zaman içerisinde çok fazla talep gelirse, satıcılar satmakta daha “nazlanır” ve fiyatı, fırsatını bulmuşken yükseltirler. Veya “bunun fiyatı daha da yükselebilir” diyerek satmaktan vazgeçebilirler. Böylece arz azalır ancak öte yandan talep artmaktadır. Talebin arttığı ama arzın sabit kaldığı ve hatta azaldığı senaryoda, fiyat artar.
Tam tersi, bir ürün kısa zaman içerisinde çok fazla kişi tarafından çeşitli sebeplerle satışa konabilir, talep sabitken, birden satış isteği, yani arz artarsa, satıcılar “üç beş kuruş aşağıdan da olsa elimden çıkarayım” diye düşünürlerse, ürünün fiyatı düşer.
İşte serbest piyasa, tam olarak arzın ve talebin sürekli müzakeresiyle oluşan büyük bir fiyat hareketidir.
İşte bu fiyat hareketine genel olarak volatilite denir. İngilizce’de Volatility kelimesinden türemiştir. Türkçeye direkt çevirirsek aslında “oynaklık” dememiz gerekir ancak finansal terimler içerisinde volatilite kendini Türkçeye kabul ettirdi sayılır, o yüzden volatilite kelimesinden devam edelim.
Volatilite, değişkenlik, hareketlilik, oynaklık anlamlarına da gelmektedir ve fiyatın veya piyasanın o anki dalgalı fiyat hareketlerine volatilite denir.
Yani, “piyasa bugün çok volatil” denildiğinde, o piyasanın normalde kabul edildiğinden veya normal ortalamasından DAHA FAZLA DALGALI, DAHA FAZLA HAREKETLİ, DAHA FAZLA OYNAK olduğu anlamı çıkar.
Peki Bir Hisse, Bir Coin, Bir Market Neden Volatil Olur?
Volatilite genelde risk ve belirsizlik kaynaklı oluşur. Yani, eğer bir ürünün fiyatı stabil seyrediyorsa, o üründe herhangi bir sürpriz mevcut değildir, her şey beklenti dahilindedir ve satıcı ve alıcılar aykırı hareketlerde bulunmadan alışverişlerine devam ederler.
Ancak eğer o ürünün fiyatını etkileyecek bir sürpriz, bir belirsizlik ortaya çıkarsa, alıcı ve satıcılar bu belirsizliğin ve riskin kendilerine nasıl yansıyacağını tam kestiremedikleri için, normal sattıklarından daha fazla ürün satabilir, normal alacaklarından daha fazla ürün alabilirler. İşte bu belirsizlik ve risk, bir ürünün veya bir piyasanın volatilite seyrine, yani volatil hareketine, yani oynak ve dalgalı hareketler sergilemesine sebep olur.
Volatilite’ye Bir Örnek Verelim
Mesela, bir önceki akşam, Türkiye’yi ilgilendiren bir haber düştü piyasaya diyelim. Mesela, “Yarın Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı ve MİT başkanı sabah çok erken saatte acil kodlu bir toplantı yapacaklar” haberi düştüğünü varsayalım.
Bu haberin detayı yok, üstelik çok önemli üç kişi, üstelik sabahın erken saatlerinde toplantı yapacaklar. Acaba savaş mı çıkacak, acaba sınır ötesi operasyon mu olacak, acaba müdahale mi gelecek? Bunlar belirsiz ancak olasılığı yüksek senaryolar.
İşte bu büyük bir belirsizliktir, dolayısıyla piyasa açılışında satıcılar nakite geçmek isteyecektir. Hızlı bir şekilde satış emirleri sıralanır, piyasa çok dalgalı bir şekilde düşer. Bu sert düşüş bir süre daha devam ederse, “ya ne olabilir ki en fazla, bir sınır ötesi operasyon olur, sonra sakin, itidalli açıklamalar gelir, her şey normale döner” diyen alıcılar fiyatların düştüğü bu seviyeyi fırsat görerek alıma başlarlar. Bu sefer de fiyat hızla yukarı döner.
Gördüğünüz gibi, önce satıcılar sert sattı, sonra alıcılar fırsat görüp sert aldı. Böylece fiyat hızlı bir şekilde aşağı, sonra hızlı bir şekilde yukarı döndü. Normalden çok daha farklı bir hareketlilik, bir oynaklık doğdu. İşte bu piyasanın volatilitesine çok iyi bir örnektir.
Volatilite Nasıl Ölçülür?
Yani, biz bir ürünün, bir marketin, bir piyasanın normalden daha fazla hareketli, normalden daha fazla oynak, normalden daha fazla volatil olduğunu nasıl anlarız? İşte bunun için önce “normali” tanımlamamız gerekir.
Bunun için, geçmiş fiyat hareketlerinin, yani geçmiş fiyat oynaklığının, geçmiş volatilitenin bir ortalamasını alırız ve üzerine standart sapma çalıştırırız. Bu, ürünün, hissenin veya piyasanın normal şartlar dahilinde yukarı ve aşağı oynayabileceği aralığı gösterir bize. İşte bu ortalama, standart sapma dahilinde değil de, daha aşırı hareket ediyorsa, yani kısa süre içerisinde ona çizilen sınırların çok üstüne çıkıyorsa veya çok altına düşüyorsa, bu piyasa “yüksek oynaklığa” yani “yüksek volatiliteye” sahiptir.
Volatilitenin Avantajları Nelerdir?
Finansal piyasalarda her zaman yüksek volatilite, yüksek risk ve yüksek ödül anlamına gelir. Eğer hareketliliğin ağırlıklı olarak oluştuğu yöne doğru bir pozisyonunuz varsa çok kısa süre içerisinde çok yüksek miktarlarda para kazanabilirsiniz.
Aynı zamanda, yüksek volatilitenin olduğu piyasalar, mesela kripto piyasası, mesela coinler, gün içi trading işlemleri için de idealdir. Scalperlar ve Day Traderlar bu tarz ürünleri ve piyasaları severler çünkü bu volatilite, bu hareketlilik onlara normalden çok daha fazla fırsat sunar.
Volatilitenin Dezavantajları Nelerdir?
Volatil piyasalar öngörülemez piyasalardır ve yüksek risklidirler. Dolayısıyla, eğer volatilitenin tersine işlem yaparsanız veya ters bir işlemde sıkışmışsanız, oluşan yüksek hareketlilik ve agresif fiyat hareketi sonucu yüksek zararlar edebilirsiniz.
Volatil piyasalar aynı zamanda yatırımcılar için de riskli ve dezavantajlıdır. Oluşacak hareketler kişiyi panikletebilir, moral bozabilir, sabrını sınayabilir, satışa zorlayabilir. Yatırımcılar daha sakin piyasaları tercih ederler. Daha öngörülebilir piyasalar her zaman için daha sağlıklı ve daha risksizdir.
Volatilite Neden Önemlidir? Yatırımcı İçin Ne İfade Eder?
Bir yatırımcı, VIX’e, yani volatilite endeksine bakarak riskini, ödülünü ve pozisyonunu değerlendirebilir, ona göre pozisyon büyüklüğünü ayarlayabilir, ona göre gelecek öngörülerini şekillendirebilir, yatırımlarını da ona göre şekillendirebilir.
Bir marketin volatilitesi yüksekse, bu herkes için her zaman doğru bir market olmayabilir. Mesela kripto piyasasının volatilitesi çok yüksek, dolayısıyla gün içinde aşırı hareketler ve dalgalanmalar oluyor veya bir düşüş günler içerisinde %80’e kadar büyüyebiliyor.
Bazı yatırımcılar, bir ürünün değerinin çok kısa süre içerisinde %80 kaybedildiği bir markette olmak istemeyebilir. Onun yerine daha öngörülebilir, kayıpları sınırlı, kazançları da sınırlı, daha sakin enstrüman veya marketlerde yatırım yapmak isteyebilirler.
Tam tersi, kısa sürede yüksek riskle yüksek kazanç elde etmek isteyen biri ise yüksek volatilite barındıran marketleri ve enstrümanları tercih edebilir. Böylece oluşan dalgalanmalardan veya fiyat hareketinin agresifliğinden iyi paralar kazanabilirler.
Borsada Beta Katsayısı Nedir ve Nasıl Hesaplanır?
Borsada beta katsayısı her zaman standart olarak 1 ile ölçülür. Buradaki 1, bir hisse senedinin, o borsanın ANA ENDEKSİYLE olan HAREKETLİLİK ilişkisinin bazıdır. Yani, eğer bir hisse senedi, dahil olduğu borsanın ana endeksiyle eşit derecede ve yönde hareket ediyorsa, beta değeri 1’dir. Ondan daha hareketliyse ve aynı yönde hareket ediyorsa beta değeri 1’in üzerine çıkar. Ondan daha hareketsizse ve ondan ters yöne hareket etme ihtimali varsa beta değeri 1’in altına düşer.
Yani, diyelim ki EREGL hissesi, BIST100 ile eşit yöne ve eşit yükseklikte hareket ediyorsa beta değeri 1’dir. BIST yavaş yavaş yükselirken EREGL sert düşüyorsa, beta değeri 1’in altındadır ve hatta sıfırın altına da gidebilir. BIST yükselirken, EREGL daha sert yükseliyorsa, EREGL’nin beta değeri 1’in üstündedir.
VIX Endeksi Nedir?
Bu yukarıda bahsedilen volatilitenin bir de endeksi vardır, ismi VIX endeksidir. Chicago Board Options Exchange tarafından hesaplanan VIX endeksi, kabaca piyasadaki tedirginliği, korkuyu ve aşırı hareketliliği ölçer. Bir diğer ismi volatilite endeksidir. Özellikle ABD yatırımcıları bu değeri çok yakından izlerler.
VIX Endeksi Nasıl Yorumlanır?
VIX’in “standart” değeri 0 ile 20 arasıdır. Eğer VIX değeri mesela 15 ise bu bir sorun olarak algılanmaz, ancak ufak bir hareketlilik demektir. VIX değeri 0’a yakınlaştıkça, hareketlilik yerini aşırı sakinliğe bırakır.
Ancak VIX, 20’yi aştığı an, piyasada normalin üzerinde bir hareketlilik, bir korku, bir tedirginlik vardır. Mesela COVID dönemlerinde VIX’in değeri 80 puana kadar çıkmıştır.
Özetle, VIX endeksi, yani korku endeksi, yani volatilite endeksi yüksek fiyatlanıyorsa oynalık, hareketlilik yüksektir, belirsizlik ve dolayısıyla risk artmıştır. Beklentiler negatiftir.
VIX endeksi düşük seyrediyorsa her şey süt limandır, sorun yoktur, sürpriz yoktur.
Aşağıda VIX endeksinin grafiğini bulabilirsiniz, okla işaretlediğim bölümde VIX’in COVID döneminde göstermiş olduğu yükselişe dikkat edin. O dönemde VIX endeksi “yüksek belirsizlik ve yüksek riski” gösteren 80 puana kadar yükselmişti.
Volatilitenin Kaynağı Nedir? Bir Market Neden Volatil Olur?
Volatilitenin kaynağı çok çeşitli olmakla birlikte, genelde normalin üzerinde bir hareketin ana kaynağı piyasa haberleri ve beklentilerdir. Beklenmedik haberler, sürpriz gelişmeler, öngörülemeyen olaylar volatiliteyi aşırı etkiler. Bir savaş, bir operasyon, bir doğal afet, bir hükümet istifası, önemli pozisyon değişiklikleri, ilgili şirketle ilgili önemli kararlar, ülkeler adına oluşacak gelişmeler hep volatilite kaynağıdır. Hele ki önceden haber verilmeyen, aniden düşen haberler büyük bir belirsizlik yaratacağı için, çok ciddi volatiliteye sebep olurlar.
VIX Neden Korku Endeksi Olarak Anılır?
VIX aynı zamanda bir “endişe ve korku” endeksidir çünkü VIX’in yükselmesi, piyasada sıkıntılı şeylerin olduğunu, belirsizliğin yükseldiğini, korkunun ortaya çıktığını ve bu korku dolayısıyla piyasanın öngörülebilirliğinin azaldığını anlatır. Yatırımcılar korktuğunda güvensizlik oluşur, bu da VIX’i arttırır. Eğer yatırımcılar sakinleşirse ve korkuları azalırsa, geleceği öngörme kabiliyetleri artarsa da VIX azalır.