Bir Trader, Algoritmik Trading Robotlarıyla Nasıl Mücadele Eder?

%title

Sevgili Trader dostlarım.

Bugün sizlere yine farklı bir konudan bahsedeceğim.

Bu soru, geçmişten günümüze bana sıklıkla sorulan, benim de önemli gördüğüm ve sizlere mutlaka açıklamak istediğim bir konu. Geçenlerde Twitter’dan bir kez daha sorulunca, bir çırpıda fikrimi yazdım.

Ancak, sonrasında karar verdim ki, bu konu “bir çırpıda fikir yazılacak” bir konudan ziyade, detaylıca ele alınması ve Borsanın İzinden BLOG’a yüklenmesi gereken önemli bir konu. Bu yüzden, bu yazıyı burada, blogumuzda detaylandırmak istiyorum.

Bana gelen soru şuydu: “Tüm finansal piyasalarda algoritmalar ve algoritmik trading robotları oldukça yoğun işlem yapıyor. Her geçen gün de işlem hacimlerindeki ve tahtalardaki ağırlıkları artıyor. Bu algoritmik trading robotları, bizim gibi Traderların geleceği için bir tehdit midir? Bu konu hakkındaki fikriniz nedir? Trade öğrenerek zamanımızı boşa mı harcıyoruz, biz de mi kendimizi algoritmik robotlara teslim etsek?”

Soru net ve oldukça mantıklı. Mutlaka detaylıca cevap verilmeye muhtaç. Ben de bu yazıda, kendi gözlüğümden mevzuyu sizlere açıklamaya çalışacağım.

Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki, benim finansal piyasalardaki geçmişim 13-14 yıldır. Ancak daha eskileri de iyi bilirim. Nasıl iyi bilirim? Tabi ki okuyarak.

Trading işine başladığımdan bugüne kadar okuduğum Trading kitabının haddi hesabı yoktur. Hatta, muhtemelen, bu ekosistemde yabancı Trading kitapları alanında en çok kitap okuyan sayılı kişilerden biriyim.

Bu okumalarım ve üstüne sektördeki abilerimiz-ablalarımızla yaptığım sohbetler, bana daha da geçmişle ilgili bilgi alma-bilgi verme imkanı tanıyor.

O yüzden, geçmişe ilgili şunu çok net söyleyebilirim ki, 25-30 yıl önce bir trader’ın tek rakibi yine tahtadaki diğer traderlardı. Böylece gün içi hareketlerden para kazanabiliyorlar, küçük scalplar yaparak kasayı büyütebiliyorlardı çünkü karşı taraf da insan psikolojisinden muzdaripti.

Karşısındaki Trader’ın açığını görebilen, üstünlük kurabilen, oyunu ve kasasını iyi yönetebilen kazanıyordu.

Algoritmik Trading Robotları, Trading’i Nasıl Değiştirdi?

Şimdi ise, önümüzde koskoca bir bilgisayar-internet çağı serildi. İşin içine gelişen bilgisayarlar, saniyede binlerce işlem yapabilme kapasiteli algoritmik trading robotları girdi.

Dolayısıyla artık tahtadaki rakipler sadece insanlar değil, hızlı bilgisayarlar da oyuna dahil oldu.

Bu iş öyle büyüdü ki, gün içi tüm hacmin neredeyse %70’ini HFT’ler, algoritmik trading robotları yapıyor. FX ve Kriptoda bu oran daha fazladır muhtemelen.

O yüzden benim gözlemlediğim, uzun bir süredir day traderlık ve scalperlık eskisi kadar kazançlı değil. Yapabilen de azalıyor.

Çünkü bu robotlar Trader’ları LTF’de çoğu zaman yeniyorlar. Yani, Trader’ların kendilerine yeni alan açtıkları neredeyse tek yer orta vade swingler, orta vade dalgalar.

Yani, Swing Trading ve Trend Takipçiliği.

Bu bahsettiğim robotlar, HFT’ler, algoritmik sistemler, orta vadeli swing trading’de pek yok. Çünkü robotların yaratılış amacı, dakikada onlarca işlem yaparak alış ve satış arasında kademe yaratmak, bu kademeleri biriktirmek ve akşama nakite geçmek.

Robotlar, hızlı para kazanmak için yaratılıyor, dolayısıyla genelde düşük zaman dilimlerinde tahtalara saldırıyorlar ve hızlıca kademe yapıp çıkıyorlar. Kademe okuyarak tarıyorlar, maliyet-satış kademesini anlık analiz edip dalga yaratıyorlar vesaire.

Dolayısıyla, scalping ve day trading alanında para kazanmak her geçen gün daha zor olacak ve trade edilen zaman dilimini büyütmek, yani Swing Trading’e kaymak her defasında daha zaruri hale gelecek.

Peki, Scalping ve Day Trading’de, robotların yarattığı mikro dalgalara eşlik ederek para kazanmak mümkün mü? O da çok mümkün gözükmüyor. Neden?

Ben Trading’e FX ile başladım ve ilk başladığımda 3-4 sene bu piyasada scalper-day trader olarak işlem yaptım. İki kazanıp üç veriyorsun. Kazandığında da dönüp kendine bakınca “ulan bunun için mi kazandım” diyorsun, ne sosyal yaşamın kalıyor, ne kendine ayırdığın bir vakit, kafan da sürekli piyasada oluyor, zombiye dönüyorsun.

algoritmik trading robotları

Sizden ricam, yukarıdaki grafiğe bir odaklanın.

5-15 dakikalıkta day trading-scalp yapan grafiği soldaki gibi, günlük-haftalık grafikte swing yapan grafiği sağdaki gibi görüyor. Hangisi psikolojisini daha iyi yönetir sizce? Cevap çok basit.

Yanlış anlaşılmak istemem. takip ettiğim, takdir ettiğim çok başarılı day traderlar, scalperlar var, hem Türk, hem yabancı.

Ancak time-frame yukarı doğru gittikçe, (genelde) başarı oranı da artar. Çünkü piyasanın tuzakları çoğunlukla işlem hacmini-komisyonu arttırabilmek için gün içinde planlanmıştır.

Unutmayın, bu piyasa çok büyük bir endüstridir ve bu endüstrinin en büyük maddi geliri sizin komisyonunuzdur. Size dürtüsel gün içi işlemler yaptırarak ayakta kalıyor tüm piyasa. Maaşlar sizin sayenizde ödeniyor, sektör sizin komisyonlarınızla dönüyor.

Ancak fiyat öyle değil, fiyat gün sonunda fiyat yine gitmek istediği yere gidiyor. Ancak siz genelde bu harekette olmuyorsunuz çünkü çoktan düşmüş oluyorsunuz oyundan.

Peki o zaman, sektöre yeni giren ve bu işi öğrenmek isteyen (ben dahil) tüm traderlar neden ilk olarak scalping-day trading ile başlıyor? Cevap basit.

Sektör size “kısa yoldan para kazanma” hayali satıyor ve içeri alıyor sizi. “şuradan al, buradan sat, buradan sat, buradan al, böylece günlük paralar kazan, her geçen gün daha çok kazan” diyor ve duygusal manipülasyon yapıyor. Siz de bir hayal satın alıyorsunuz ve içeri giriyorsunuz. Olan cebinize oluyor. Komisyonu bırakıp, sektöre can suyu olup çıkıyorsunuz. Sonra trading’e küfür ediyorsunuz.

Özetle,

“Günlük 8-10 trade, 15-20 kademe, mis gibi kazanırım, her gün kazansam uçarım” hayalini bırakın. Öyle bir dünya yok. O dünya komple algoritmik trading robotlarıyla kaplı. Bu robotlar da sizin gidip lisans alıp açacağınız robotlar değil, devasa büyük kurumların devasa büyük robotları. Yani “ben de gireyim o zaman algoritmik trading işine abi” diyen giremiyor öyle hemen.

Onun dışında, manuel yaptığınız Scalping-Day Trading işlemlerinin başarı oranı %5 bile değil. 100 kişi içinden 5 kişi olmaya ayıracağınız enerjiyi çok farklı şeylere ayırarak, swing trade, trend takipçiliği ile çok daha az stresle çok daha iyi paralar kazanabilirsiniz. Bunu direkt, birebir ben yaşadım. Bana güvenin.

Toparlamak gerekirse,

Piyasaya neredeyse 15 senesini vermiş ve sürekli okuyan, trade eden, gelişen, yeni şeyler öğrenen, pratiğini de güçlendiren, sektördeki her mevzuyu az çok bilen biri olarak, bana güvenin. Bu işin başarı olasılığı en yüksek alanı Price Action bazlı Swing Trade – Trend Takipçiliğidir.

Üstelik bu sistem, en az strese sahip para kazanma yöntemidir.

büyük zaman dilimleri gürültünün çoğunu temizler. Siz de gürültüye maruz kalmadan, yakaladığınız trendi sürersiniz.

Tabi ki bu disiplinin de dezavantajları vardır, ama avantajları diğer tüm sistemlerden çok daha fazladır.

Umarım herkes kendi doğrusunu bulur.

Selamlar, görüşmek üzere.

Print Friendly, PDF & Email
Yazılarımı Aşağıdaki Butonları Kullanarak Arkadaşlarınızla Paylaşabilirsiniz:

Yazar: Borsanın İzinden

Diğer Yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir