20’li Yaşlara 5 Maddelik Manifesto

%title

20’li yaşlardaki genç dostum, belki haddim değil ama, birkaç kelamım var. Öncelikle, eğer beni tanımıyorsan, “kim ya bu herif, bana madde madde manifesto yazma haddini nereden buluyor?” diyorsan, şurada kendimi tanıttım. Tıkla.

Biliyorum ki umutsuzluk içerisindesin, keyifsizlik içerisindesin, bir kapana kısılmış gibi hissediyorsun ve çıkış yolu arıyorsun.

Biliyorum ki daha iyi bir hayatı hak ettiğini, daha iyi şartlarda, yabancı yaşıtların gibi eğlenerek, gülerek, geleceğini düşünmeden, rahatça yaşamaya değer biri olduğunu düşünüyorsun.

Ancak dönüp bakıyorsun kendi hayatına ve görüyorsun ki, şu yaşadığın hayat ile, hayal ettiğin hayat arasında ciddi bir fark var.

Paran yok, imkanların kısıtlı, ailen arkanda değil, arkadaş çevren fark yaratmıyor, sen de tüm bunların bunalımında, yataktan çıkıp adım atacak enerjiyi bile bulamıyorsun.

Böyle gitmemeli, bunu biliyorsun ama, nasıl yola çıkacağını, neyi farklı yapacağını bilmiyorsun.

İşte, sana belki yol gösterecek birkaç madde yazmak istiyorum.

%title

1. İnterneti Kullan:

Öncelikle, ne olursa olsun şunu bil: İnternet senin hayal ettiğin hayat ile, şu anda yaşadığın hayat arasındaki farkı kapatmana yardımcı olacak en mükemmel şey.

Ancak internetin bir handikapı var.

Çünkü internet, eğer yanlış kullanılırsa, aynı zamanda, hayal ettiğin yaşamla, şu anda yaşadığın yaşam arasındaki farkı daha da açma ihtimaline de sahip.

Yani, mevzu aslında interneti nasıl kullandığınla doğrudan alakalı.

İnterneti tüketmek için mi, üretmek için mi kullanıyorsun?

Tiktok’u sürekli slide yapıp içerik tüketerek de kullanabilirsin, kendi sevdiğin konularla ilgili bir hesap açıp içerik üreterek de kullanabilirsin.

%title

YouTube’u videodan videoya atlayarak ve zaman öldürerek de kullanabilirsin, hobilerini diğerlerine anlattığın bir kanal kurup, videolar çekerek de.

İnternette karşılaştığın her şeyin iki tarafı var: ya seni sürekli içerik tüketen bir zombi haline getiriyor, ya da kendi içeriğini diğer “zombilere” ulaştırabileceğin ve bunun üzerinden para kazanabileceğin bir zombiler kralı haline geliyorsun.

Bu internet dünyasında, sürekli içerikle beslenen, boş kafalı bir zombi olma. Harekete geç, neyden hoşlanıyorsan, yeteneğin neyse, neyden bahsetmek istiyorsan onunla ilgili bir kanal, bir hesap, bir profil aç ve üretmeye başla. Gerisi gelecek.

2. Yetenek Geliştir:

İnterneti bir şeyler üretmek için kullanacaksan, üzerine içerik üretecek bir yeteneğin olmalı. O zaman, ikinci maddeye geliyoruz. Kendin için bir yetenek geliştirmen lazım.

Dur, korkma.

Yetenek derken, öyle ahım şahım, aylarını yıllarını vereceğin bir yetenekten bahsetmiyorum.

Mesela, futbol konusunda iyi bir izleyici olmak, tüm takımları, tüm kadroları, tüm ligleri bilmek de bir meşgaledir. Böylece, sadece ilginç futbol videoları paylaşarak onbinlerce takipçi elde edebileceğin bir Instagram hesabı kurabilirsin, öyle düşün.

Bu yeteneklerin sınırı, hududu yoktur. Çevrende gördüğün her şeyle ilgili bir yetenek, bir bilgi geliştirebilirsin. Mesela klasik otomobillerin tarihiyle ilgili merak geliştirebilir veya tarihteki casuslarla ilgili bir ilgi alanı oluşturabilirsin.

Çevrene bak, çevrende gördüğün ne varsa, onlarla ilgili bir içerik geliştirilebilir. Yeter ki açık fikirli ol.

3. Oku, Oku, Oku:  

Bunu üç kere yazdım, çünkü çok defa yazılması gerekiyor, ve kulağa geldiği kadar klişe-basit değil mevzu.

Unutma, 20’li yaşlarda takıldığın arkadaşların senin vizyonunu geliştirebilecek arkadaşların olmayacak. Ailen muhtemelen kendi konfor alanlarından, kendi kabul edilmişliklerinden sana ahkam kesecek. Kız/Erkek arkadaşın bomboş tripleriyle, aptal saptal hareketleriyle sana dert yaratacaklar, seni aşağı çekecekler.

O zaman, okuman gerekiyor.

Kimleri?

Hayatlarını diğerlerinden farklı yaşamış, az zamanda çok işler başarmış birilerini, onların hayatlarını, hayat derslerini okuman gerekiyor.

%title

Çevrende kolayca bir Tesla’yla karşılaşamazsın, ancak onun yazdığı kitapları, onun vizyonunu, onun hayatını okuyabilirsin.

Çevrende hayatını değiştirecek biriyle karşılaşma imkanın kısıtlıdır, ancak kendi hayatlarını değiştirecek onlarca başarılı iş adamı, politikacı, filozof var, onlardan ilham alabilirsin.

Özellikle otobiyografi oku, durmadan oku.

4. Kaygısız Ol, Duygusuz Ol, Kendini Düşün:

Unutma, bu toplum senin onları kurtarmak için harcadığın emeği de, geliştirdiğin saygıyı da, gösterdiğin anlayışı da hak etmiyor. Sadece hak ettiğini düşündüğün insanlara karşı hassas ol, onun dışında kimseyi takma, kimseyle ilgilenme, kimseyle ilgili üzülme.

Bu bir bencillik değildir, bu kendi kurtuluş mücadelemizde, yürüdüğümüz-yürüyeceğimiz yola daha iyi odaklanabilmemiz için alınması gerekli bir karardır. Artık varsa, yoksa sen olmalısın.

Geçinemeyen için üzülmemeli, beslenemeyen için kaygılanmamalı, yaşayamayan için kafa yormamalı, toplumu kurtarmaya ve bilinçlendirmeye çalışmamalısın.

Bu kaygılar seni kendi yolundan alıkoyuyor. Bunlara ayırdığın zamanı artık sen, kendin hak ediyorsun.

Unutma, artık toplumsal mücadele değil, kişisel mücadele zamanıdır. Toplumun iyiliği için değil, kendinin ve yakın çevrenin iyiliği için mücadele et.

Toplumun bu iyilik mücadelesini hak edip etmediği şüpheli, ancak bizim bunu hak ettiğimiz şüphesizdir.

5. Mutlaka Pozitif Ol Enseyi Karartma:

Olumsuzluk, bir durumla başa çıkmanın asla en iyi yolu değildir. Bilinç düzeyimizin en iyi göstergesi, mücadelelerle, zorluklarla nasıl başa çıktığımız mevzusudur.

Biz önümüze çıkan bir engelin ve onu aşma mücadelesinin bizi uyandırmasına da izin verebiliriz, uyuşturmasına da.

Yakınmak, daima olanı değiştiremeyeceğini kabul etmektir. Siz yakındığınızda kendinizi bir kurban yaparsınız.

Sızlanmak, bir zalime etrafta bir kurban olduğunu haber verir. 

Yakınma, sızlanma.

Unutma: hayatını -tekrar tekrar- şekillendirecek kadar güçlüsün.

Genç dostum, kuşkusuz yazılacak binlerce kelime daha var. Sana anlatacağım saatler uzunluğunda içerik var, her defasında farklı bir senaryoyla başarıya giden yollar anlatılabilir. Ancak bu sitenin, bu blogun içeriği dahilinde sana söyleyeceklerim bu kadar.

Bu ülkede veya başka bir ülkede, ailenle veya yalnız, arkadaşlarınla veya kendine, ne düşünüyorsan, ne yapmak istiyorsan geciktirme ve yap. Hedefi koy, oraya giden yolu çiz ve yürümeye başla.

Kolay gelsin.

Print Friendly, PDF & Email
Yazılarımı Aşağıdaki Butonları Kullanarak Arkadaşlarınızla Paylaşabilirsiniz:

Yazar: Borsanın İzinden

Diğer Yazıları

5 Comments on “20’li Yaşlara 5 Maddelik Manifesto”

  1. Hocam bizi de unutmadığınız için size minnettarım, hayata bakışımda emeğiniz yadsınamaz. İyi ki varsınız.

  2. Çekirdek kadro diye betimlediğin 4 kişilik ekiple hayat ne kadar boktan sürekli kara mizahla bataklıktan kurtulma şansın yok.Yeni insanlar tanımak zorundasın.Biliyorum zor ama bir şekilde pozitif kalmak hareket etmek zorundasın.Kapı çalmaktan talep etmekten yapacağın bir atılım için destek istemekten asla utanmamalısın.Sağ-sol mevzularını yaşayan nesil için kayıp nesil derlerdi.94-2005 arası da şanssız bir jenerasyon olarak anılacak muhtemelen.Ekonomik krizi covidi depremi.Farklı bir ülke veya kendi abinin ablanın kuzeninin senin yaşlarındaki yaşantısına bakınca can sıkıyor elbet.Bir şekilde ilerleyebilmenin motive olmanın önüne bakabilmenin yolunu bulabilmeli insan.Karamsarlık negatiflik kara mizahta boğulmak getirisi olmayan bir mevzu.Enseyi karartmadan güçlü kalmak zorundayız

  3. Aklımdan geçenleri yazmıssın hocam. Özellikle 4. madde oldukça vurucu. Kalemine saglık.

  4. Merhaba,
    Öncelikle yazınız için çok teşekkür ederim, daha bu sabah 3 staj başvurum reddedilmişken özellikle 5. maddeye uymakta zorlanıyordum. Belki bilmediğim bir şey değildi ama bunları tekrar okumak beni rahatlattı şimdi kendim için gerçekten bir şeyler yapmaya gidiyorum.
    Yazılarınızın devamını dört gözle beklemekteyim, iyi günler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir