Duvarlara Çarpmadan B Noktasına Ulaşmanın En İyi Yolu, Önce Duvarlara Çarpmaktır

Sevgili dostlar,

Duvarlara çarpmadan B noktasına ulaşmanın en iyi yolu, önce duvarlara çarpmak ve duvarları haritalandırmaktır. Ancak görüyorum ki çoğu kişi tekrar tekrar duvara çarpıyor. Çünkü ellerinde bir harita yok. Dolayısıyla her defasında aynı veya benzer duvarlar dönüp dolaşıp kişinin önüne engel olarak çıkıyor.

Tüm sıkıntılı mevzularda ne yapıyorsanız yapın, ilk sefer hata, ikinci sefer ihmal, üçüncü sefer aptallıktır. Eğer bir hatayı üst üste üçüncü kez yapıyorsanız, ilk ikisinde gerekli dersleri almadığınızdan dolayı siz büyük bir aptalsınızdır.

Bunu ne kadar erken kabul ederseniz, ilk iki seferde önlem almaya o kadar yakınlaşırsınız.

Japonların bir sözü var, şöyle diyorlar: “felaketler en unutulduğu zaman gerçekleşir”

Nereye bağlayacağım mevzuyu?

Tabi ki trading’e

Sosyal medyada gözlemlediğim kadarıyla, kişiler yükselişlerin büyüsüne veya düşüşlerin kabusuna çok çabuk kapılıyorlar.

Yükselişler hiçbir zaman bitmeyecekmiş gibi, düzeltme hiç başlamayacakmış gibi hissettiriyor insanlara.

Düşüşler de hiçbir dibi yokmuş gibi geliyor çoğunluğa.

Halbuki hep ne diyoruz?

Finansal piyasalarda fiyatlanan ürünler hep dalgalıdır, bazen aşırı talepten fiyatlar şişer, bazen aşırı arzdan fiyatlar değerinin çok altına düşer.

Zaten trading dediğimiz şey de bu fiyat dalgalanmalarından maksimum para kazanmak işidir.

Biz bunu yapıyoruz, bunu yapmaya çalışıyoruz.

Peki, bir varlıkta böyle bir dalgalanma varsa bizim asli görevimiz bu dalgaların ilk sinyallerinde gerekli aksiyonları almak değil midir?

Eğer dalga tekneyi yıkacak kadar büyüyecek gibiyse, tekneyle denize hiç açılmazsın, olur biter.

Veya eğer denizdeysen ve bulutlar grileşiyorsa, en yakın limana sığınırsın.

Eğer bunu yapamıyorsan, sana iyi bir denizci diyemeyiz.

Kötü denizcilerin teknesi eninde sonunda batar.

İşte bizim amacımız, tekneyi batırmadan, güneş gördüğümüzde maksimum balık avı için denize açılmak, hava bozarsa tekrar limana sığınmak.

Bu “önlem” mekanizmasının içinde “hava bozuyor gibiyse ama sonradan bozmadığı ortaya çıkarsa” da önlem almak var.

Çünkü hava bozulma sinyalini ilk verdiğinde bu sinyallerin sonradan artarak devam edeceği veya etmeyeceği net olmuyor. Bunu ancak güvenli bir yerden izleyerek anlayabilirsin.

İşte trading’de de teknik olarak bazı sinyaller verildiğinde güvenli bir yere sığınmak gerekir.

Bu yazı nereden çıktı diyenler için ufak bir bilgilendirme yapayım.

Borsa İstanbul’da Haziran’dan beri devam eden rallinin neredeyse 2.5’uncu ayındayız.

Grafikte gördüğünüz takoz kırılımı, haftalık mumu da bozunda, ben 6-7 haftadır dahil olduğum bu trendden köşeye çekilmek istedim çünkü tepedeki takoz kırılımı ve sert kırmızı mum anlamlı yerde oluştu. Haftalık mum da bearish bir şekle evrildi.

Ancak gördüğünüz gibi sonra yükseliş devam etti.

Bu sefer de sevgili dostlar “erken mi indik trendden” diye söylenmeye başladı.

Tasarlanan bir sistemde erken ya da geç diye bir şey olamaz, çünkü sistem eğer backtest ve canlı testlerle kendini kanıtlamışsa ve kazanan bir sistemse, geri kalan tek mevzu onun verdiği sinyallere uymak veya uymamak işidir.

Bazen indiğin yerden yükseliş devam eder, bu çok normaldir. Bazen %18 değil %13 kazanmak zorunda kalırsın. Masada %5 bırakırsın. Ancak bu da çok normaldir. Bu %5 senin risk primindir, ödenmek zorundadır.

Bunu o an ödemezsen, çok daha fazlasını daha sonra ödersin.

Özetle, ben A noktasından B noktasına kafamı duvarlara vura vura geldim, gelirken de haritamı çıkardım.

Bu haritayı sizlerle paylaşıyorum, bu harita size uygun değilse kendi haritanızı tasarlayın, ancak bu haritayı beğendiyseniz de, yukarıda anlattığım mevzuları iyi anlayın.

Sağlıcakla kalınız, bol kazançlar, sevgiler, saygılar.