Sevgili takipçilerim, bugün de, eski günlerde olduğu gibi, biraz gevezelik yapayım istiyorum.
Trading’den, öğrenme sürecinizden, bu süreçteki pes etme ve mücadele etme döngüsünden, havadan ve sudan konuşacağım. Kulak verirseniz sevinirim.
Şimdi, sevgili dostlar, her şeyin bazı “up” dönemleri ve bazı “down” dönemleri vardır. Bizim, çevremizdeki insanların, iş hayatımızın, trade hayatımızın, özel yaşantımızın, performansımızın.
Çoğumuz bu “up” ve “down” dönemlerin sürekli devam edeceği algısıyla ya aşırı mutlu oluyoruz, ya aşırı moral bozuyoruz.
Halbuki, tüm her şey sonunda ortalamaya yaklaşıyor, yani “mid-point” bulunuyor.
İş hayatınızda üst üste inanılmaz performans gösterdiğiniz, üst üste projeler geliştirdiğiniz ve şirketinize katma değer yarattığınız harika anlar olduğu gibi, bazı anlarda da uzun süre bir sönüklük, performans düşüklüğü yaşıyor, geri geri gidiyorsunuz.
İkili ilişkilerinizde çok mutlu, çok verimli harika günler geçirdiğiniz de oluyor, bir telefona çıkıp “merhaba” demeye üşendiğiniz sönük günleriniz de.
Trading işi de böyle.
Trading Öğrenmeyi Gerçekten İstiyor musunuz?
Trading hayatınızda da, aynı hayatınızın tüm diğer başlıkları gibi, çok çok kazançlı geçen aylar, sizi sanki sürekli kazanacak bir trader olmuşsunuz gibi hissettiriyor.
Hayalleriniz genişliyor, evler, arabalar, sınırsız özgürlük.
Sonra 1-2 ay o kadar kötü geçiyor ki, o şişmiş yüksek kazançlar, yıl ortalamanıza yaklaşıyor.
Yine, çok kayıplı geçen aylarınız, sizi sanki bu işi yapamayacakmışsınız gibi hissettiriyor.
Sonra bir bakıyorsunuz, bir trende tutunmuşsunuz, günlerce sürmüşsünüz. O trend tüm kaybınızı silmiş, üstüne size para kazandırmış.
Bakın, yine ortalamaya yaklaştınız.
Örnekler bitmez, hayatın her alanında bu up ve down örnekleri bulabilirsiniz. Sonrasında da tabi ki, ortalamayla buluştuğunuz o büyük anı da.
Hayatın en önemli yetkinliklerinden biri, bu tür “aşırı” durumlarda, yani coşkudayken ve korkudayken, bu anı tanıyıp, ayırt etmektir.
Bu “aşırı coşku” ve “aşırı korku” anlarını tanıyıp ayırt ederseniz, “çok coşma, sakin ol, ortalamaya döneceksin” veya “çok korkma, sakin ol, ortalamaya döneceksin” cümlesini kurabilme yetkinliğine de ulaşıyorsunuz.
İşte bu, sizin sakin kalmanızı sağlıyor.
Dip toplamda, bazen yürüyor, bazen koşuyor, bazen emekliyoruz. Ancak yönümüz hep ileridir, her akşam, sabahki yerimizden biraz daha ötede kapatıyoruz günü, o zaman sorun yoktur.
Bir başka önemli soru şudur: “madem tüm performansımız ortalamaya dönüyor, o zaman ortalamamızı nasıl yukarı taşıyabiliriz?”
Bu sorunun cevabı çok basittir. Ancak bir o kadar da zordur.
Bunun tek yolu sürekli çalışmaktır, ama nasıl çalışmak?
Bodoslama, hesapsız kitapsız bir çalışmadan bahsetmiyorum. Bilinçli bir çalışmadan bahsediyorum. Notlar tutarak, tekrarlar yaparak. Atölye’de 2.000 kişi var, en az yarısı, hatta daha fazlası Trading ünlüğü tutmuyor, en az yarısı 2021-2022 performansını ölçemiyor.
Pek çoğunuz Trading çalıştığınızı zannediyorsunuz, ancak verimli bir çalışma değil bu. Hiçbir bilinçsiz çalışma verimli çalışma olamaz. Çalışma kalitesinin yükseltilmesi gerekir. Notlar tutmanız, sorular sormanız gerekir, göz hafızası kazanmanız gerekir. Bunu yapan var mı?
Bunu sürekli ve ısrarla yaparsanız, bir sabah “buldum!” diye uyanacaksınız. Fark edeceksiniz ki bir adım daha aydınlanmışsınız. İçiniz size öyle söyleyecek, “ben bu işte bir adım daha attım” diyecek. Bu hissiyatı yaşayan var mı aranızda?
Dale Carnegio, öğrenmeyle ilgili şunu diyor, çok değerli:
“Öğrenme işi ani sıçramalarla gerçekleşir. Bir şeyi ilk öğrenmeye başladığımızda, konu ne olursa olsun, hiçbir zaman dümdüz yukarı doğru bir eğriyle öğrenemeyiz. Öğrenme eğrimiz zaman zaman duraklar, yataya bağlar, hatta aşağı doğru bile yönelebilir. Buna “öğrenme eğrisindeki düzlükler” denir. Zayıf olanlar bu düzlüklerde veya düzeltmelerde pes ederler. Güçlü olanlar ısrarla öğrenmeye ve kendilerine bir şeyler katmaya devam ederler.İşte bu güçlü olanlar bir sabah, bir akşam, bir an fark ederler ki, öğrenmek istedikleri konuda ani bir sıçrama gerçekleştirmişlerdir, yeni bir aşamaya geçmişlerdir. Aniden işin hünerlerini keşfetmeye başlamışlardır.
Üstteki alıntıyı okuduysanız, şimdi tekrar okuyun.
İsteyen herkes, ama herkes hayatını değiştirebilir. Arayan mutlaka bulur. Yürüyen mutlaka ulaşır. Çalışan mutlaka kazanır. Ancak bunları disiplinli bir şekilde yapanların oranı %10’u geçmez.
%10’un içinde olun. Çünkü hatırlananlar onlar olacak.
Buraya kadar okuduysanız, teşekkür ederim, sitemdeki diğer yazılara da göz gezdirmeyi unutmayın. Özellikle şunu kaçırmayın!
