Dostlar, herkese iyi akşamlar. Biraz borsa değerlendirmesi gevezeliği yapalım yeni hafta başlamışken. Düşünmeden, taşınmadan, kenara değil, tam ortaya. Buyrun, burada olanlarla başlayalım. En son endeks yorumumu 5 Mart’ta yapmıştım. Onu kaçıranlar için önce onun linkini bırakayım. Yazıyı hatırlayanlar olacaktır, ziyadesiyle temkinli, risk algısı yüksek bir endeks analiziydi. Linki şurada:
Yazıyı okumaya üşenenlere özetlemem gerekirse, bu borsa değerlendirmesi, “dikkat edin, donunuza kadar alabilirler” temalı bir yazıydı. Bir Trader’ın ana görevi riski ölçüp, biçip, ona bir isim koymak ve ona saygı duymaktır. Biz de riskimize isim koymuştuk, demiştik ki buralar “dağıtım bölgesi olabilir”. Peki şu an, son endeks analizinden 10 gün sonra, ne değişti? Teknik olarak hiç bir şey. Endeks yılın başından beri hala aynı bölgede testerede. Güncel endeks grafiğinde düşen veya yükselen trend bulabilmek çok zor. O yüzden yatay destek-dirençlerden ve fibonacci’den destek alacağız. Grafiğe önce şöyle bir bakınız:
Gördüğünüz gibi, endeks 1.450’yle, 1.580 arası konsolidasyonda, bir yukarı bir aşağı savruluyor. Geçtiğimiz Cuma itibariyle bu alanın en tepesine çok yakınız. Orayı 3. kere test ettik. Yine geçemedik. Perşembe bir Dark Cloud geldi, Cuma onayı gelmedi. Yani endeks hepimize gerilim müziğini vermeye devam ediyor. “artık riski atlattık” dediğimiz bölgeye çok yakın olmamıza rağmen, hala gemiyi fırtınadan uzaklaştırabildik demekten uzağız. Ancak değişen bir şey var. Nedir? Panik havası dağıldı. Ne demek panik havası?
Öncelikle, yurt dışındaki panik ortamı yumuşadı, SP500 başta olmak üzere tüm önemli endeksler kritik yerlerden uzaklaştı. Bizdeki o korku tüneli de bitti sayılır. İnsanlar tedirgin değil. Evet, güneş açmadı ama, tünelden çıktık en azından. Yani insanların psikolojileri yeni risk almaya daha uygun hale geldi. Risk iştahı arttı bir nevi. Biliyorsunuz, olayın yarısı analizse, yarısı psikoloji. Çevremizde gözlemlediğimiz hikaye de şu: ortalık biraz sakinleşti. Peki bu ne işe yarar?
Bu en azından artık kontrollü bir şekilde riski yönetebileceğimiz anlamına gelir. Tabi ki bir yol haritasıyla, tabi ki temkinli bir şekilde. Yani, dallandırıp budaklandırmayayım. Ben bu üçüncü temasdan ve ortamdan umutluyum. En azından, 5 Mart’taki yazımdakinden daha olumluyum. Bir Trader’ın en önemli yetkinliği esneklik, şarta göre fikir değiştirebilme ve hızlı karar alabilme yetisi bence. Tamam tamam, en önemlisi değil belki ama, önemlilerinden biri. Dolayısıyla, 5 Mart’taki yazıdan sonra, “sakin olalım” moduna geçmiş bulunuyorum.
İyi takip edenler bilir. Geçen haftanın başında “bu endeksin düşeceği yok, bari biraz mallanayım” deyip %50 nakitle 4’lü bir portföy yapmıştım. Elimdeki kağıtlar: #bimas, #petkm, #tcell ve #aygaz. Bunları halen taşıyorum. Bir de #yunsa var ki onun hikayesini hiç sormayın 🙂
Bunları yeni haftada da taşımaya karar verdim. Ancak endeksin halen risksiz bölgeye kendini atamamasından dolayı, elimdeki diğer %50’lik nakiti köşede bekletiyorum. Bir hafta daha izleyip, gerekirse haftaya %50’yi de oyuna sokarım diye düşünüyorum.
Borsa Değerlendirmesi Özeti
Özetle, endeksin yeni zirve konusunda istekli olacağını düşünüyorum. Zaten sınırımız belli ve o üst sınıra da oldukça yakınız. Çok yakın zamanda bu tezim doğru mu, değil mi göreceğiz hep beraber. Peki nakitte olanlar ne yapsın? Eğer nakitteyseniz, ben olsam biraz daha sabrederdim veya “malsız durmak istemiyorum abi” diyorsanız en kötü kasanın maksimum yarısıyla bir şeyler alırdım. Çünkü, hisse bazlı bakıldığında çok iyi fırsatlar barındıran hisseler de mevcut. Her yer three inside up dolu nerdeyse. Yine de karar sizin, benim stratejim ve bakış açım budur. Sırf ben böyle diyorum diye körlemesine pozisyon açmayacağınızı, ölçüp biçeceğinizi, riskin adını koyacağınızı bildiğim için içim rahat. Eğer öyle değilseniz, batarsınız (bu uyarı yapmasam ölürüm haha)
Motivasyonumuz yüksek, heyecanımız var, kararlıyız. Biz o parayı söke söke kazanacağız. Bugün olmasa yarın. Riski bilerek, adını koyarak, yöneterek. Gerektiği yerde fikrimiz değişir, ama duruşumuz asla. Borsa değerlendirmesi bitti. Seviyorum sizi, keyfim çok yerinde, sevgiler, saygılar 🙂
