Karateyi Adam Dövmek İçin mi Öğreniyorsunuz, Yoksa Öğretileri İçin mi?

%title

Başlığı okuyunca belki bir kısmınız dumura uğramış, “borsayla bu konu ne alaka?” demiş olabilirsiniz. Bu benzetmeyi aşağıda sizlerle paylaşacağım yazının önemli bir kısmında, size derdimi anlatmak için kullandım, çok hoşuma gitti, dolayısıyla yazımın başlığı yapmaya karar verdim. Okumaya devam edin, anlayacaksınız 🙂

Şimdi biraz gevezelik yapalım. Fazla uzun tutmayacağım, çünkü nedense bu hafta sonu yazma modum yok. Ancak yine de arayı açmayalım ve bu konuları unutmadan sizlere ulaştırayım diye yazmak istiyorum. Malum, borsada geçen haftaki ciddi düşüş, Cuma günü iyice sertleşince DM kutum ağlama duvarına döndü. Herkesi çok iyi anlıyorum çünkü birebir aynı yollardan ben de geçtim. Ancak şimdi geri dönüp Trade yolculuğuma bakıyorum da, beni sürüden ayıran önemli konulardan biri şu oldu:

Ne zaman ki “borsada para için trade etmeyi” önceliklerim arasında aşağılara ittim, o zaman bir şeylerin değiştiğini fark ettim. Tabi ki bu, yazmak kadar kolay değil, ancak çok büyük bir kısım bu hataya düşüyor. Bunun onlarca sebebi var. Takip ettiğiniz höstadların hepsi bu piyasayı “her gün %10 alınan bir piyasa” gibi tanıtıyor (kendileri alamıyor), arkadaşlarınız “abi #xxx hissesi aldım, 1 haftada yıllık faizin iki katı kazandım” diyor (diğer hafta batıyor). Bunun gibi binlerce “algı oyunu” devreye giriyor. Dolayısıyla, burayı “1 koyup 10 alınan” bir piyasa gibi görüyorsunuz. Bu algı da işi kumarhaneye çeviriyor çünkü kaybettikçe elinizi arttırıp zararı kapatmaya çalışıyorsunuz, risk yönetimi kurallarını hiçe sayıyorsunuz, yapmamanız gereken hataları yapıyorsunuz.

Borsada Para Kazanmak mı Yetenek Kazanmak mı?

Tabi ki borsada trade ederek para kazanmak mükemmel bir şey, bunu inkar etmeyeceğim. Ancak bu iş şuna benziyor aslında:

  • Karateyi adam dövmek için mi öğreniyorsunuz yoksa karatenin felsefesini, öğretilerini, disiplinini, arka planını, yaşam tarzını mı merak ediyorsunuz?

Karateyi adam dövmek için öğrenmek istiyorsanız, bir gün sizden daha güçlü biri gelir, sizi döver, “ulan nereden başladım bu karateye” der, bırakırsınız. Ancak Karate’nin felsefesini, duruşunu, öğretilerini alır da hayatınıza adapte ederseniz, duruşunuz bile değişir. Yani şunu diyorum dostlar, trade ederken kendinizi PARADAN sıyırmak, ayırmak zorundasınız. Bu bir yolculuk. Attığınız adıma, çamura basmamaya, ayağınızın takılmamasına odaklanmanız gerek. Önce yürümeyi öğrenmeniz gerek.

Siz ise, daha yürümeyi öğrenmeden, yolun sonundaki içi altın dolu kaseye odaklanıyorsunuz. Gözünüzü ondan ayıramıyorsunuz, yolu göremiyorsunuz. Karanlık bir tünelin içindesiniz, tünelin sonunda bir ışık var. Ancak bu ışık size doğru gelen bir yük treninin ışığı da olabilir. Bunun farkında değilsiniz.

Asıl amaç, tünelin çıkışına ulaşmak değil, trenin altında kalmamak olmalı. Yani, ilk yıllarda parayı önceliklerinizin en altına itmelisiniz. Peki bu nasıl olur? Kolay mı? Eğer yöntemini bilirseniz evet kolay, bilmezseniz zor. Yöntemi ayrı bir zinciri hak ediyor ancak, özetlersem, şunlar kesin kurallar olmalı:

  • Sepet yapacaksınız. Tek hisseye tüm parayı gömmek YOK.
  • Pozisyon büyüklüğünü abartmayacaksınız.
  • Mümkünse ihtiyacınız olmayan parayla işlem yapacaksınız.
  • Elinizdeki paranın 1/5’i kadar parayla al-sat yapacaksınız.
  • Paraya değil öğrenmeye odaklanacaksınız.
  • Kapattığınız her trade’e geri dönüp artıları eksileri gözden geçireceksiniz.
  • İntikam işlemi yapmayacaksınız.
  • Psikolojiniz ve kendiniz bu işe hazır değilse uzaktan izleyeceksiniz.

Daha bunlara binlerce madde eklenebilir, ancak bu yukarıdakiler bile işinize yarayacaktır. Sakin olun, panik yapmayın, sürekli okuyun, sürekli öğrenin, sürekli grafik çizin, kolaya kaçmayın, emek verin, karşılık beklemeyin. Karşılık, siz hazır olunca zaten istemeseniz de geliyor. Özetle:

Bilen biliyor, 10 yıldır bu piyasanın içindeyim. 2020’nin Ocak ve Şubat ayları, belki de Trade ve borsa hayatımın en kötü ilk iki ayıydı. Para kazanamadım, hatta biraz kaybettim. Buna hiç üzülmüyorum, hiç dert etmiyorum. Bu piyasadan, bu borsadan ben para kazanıyorum, bugün olmaz, yarın olur. Bu kadar tecrübeliyken bile halen “parayı” hedeflemiyorum. Halen teknik analiz kitapları okuyorum, halen birilerine öğreterek öğrendiklerimi pekiştiriyorum, saatlerce grafik çiziyorum. Çünkü ben paraya değil teknik analize ve borsaya aşığım. Para da bunun mükafatı oluyor çoğu zaman. Yani, İranlı şair Füruğ Ferruhzad demiş ya:

  • “kuş ölür, sen uçuşu hatırla” diye,

Siz yolu hatırlayın, yola çalışın, adımlarınızı geliştirin, çamura basmamayı öğrenin, kaygan taşı sağlam taştan ayırın. Yolun sonu aydınlık. Herkese kolay gelsin 🙂

Print Friendly, PDF & Email
Yazılarımı Aşağıdaki Butonları Kullanarak Arkadaşlarınızla Paylaşabilirsiniz:

Yazar: Borsanın İzinden

Diğer Yazıları

3 Comments on “Karateyi Adam Dövmek İçin mi Öğreniyorsunuz, Yoksa Öğretileri İçin mi?”

  1. Emeğinize sağlık.Gerçekten o kadar iyi yazılarınız var ki.sayenizde çok şeyi öğreniyorum

  2. Tadından yemeyecek kadar güzel bir tazı olduğundan bende 2 kere okudum. Teşekkürler…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir