En İyi Trader, Hiçbir Şey Bilmeyen Traderdır

Sevgili En İyi Traderlar, yeni ve yine bir yazı ile karşınızdayım. 2022 hedeflerimden biri, sizlere bu BLOG’da haftalık olarak bir adet yazı sunmaktı, şu ana kadar iyi gidiyoruz. Bu hafta biraz aksar gibi oldu ancak, “ne yazsam, ne yazsam” diye düşünürken, konu ayağıma geldi, ben de bu golük pası kale ağlarıyla buluşturmak için Word’ü açtım, klavyemi aldım ve yazmaya başladım.

Biliyorsunuz, Twitter’da neredeyse 130bin kişiye anlık borsa, kripto, FX ve finansal piyasalar tweetleri atıyorum. Ziyadesiyle interaktif ve interaktif olduğu kadar da riskli bir şey bu. Neden riskli? Çünkü direkt olarak kişilerin cüzdanına bağlantılı tavsiyeler oluyor bunlar. İşte “endekste yeni bir ralli bekliyorum” diyorsun, endeks düşüyor, haydaaa, sen misin ralli bekleyen. Veya “Şekerbank önemli bir teknik seviyeyi aştı” diyorsun, ancak tahtanın arz tarafına fil oturuyor, bir bakıyorsun devasa bir satış gelmiş, haydaaa sen misin şekerbankta yukarı yönlü beklenti yaratan.

Tabi ben bu konuda biraz alaylıyım, kolay değil 3 seneyi geçti, bu kitle nasıl yönetilir, kitlenin sivri okları arasında keskin manevralarla nasıl hayatta kalınır, kitleye nasıl “ne şiş yansın, ne kebap” tarzı mesajlar verilir az çok biliyorum, ancak insanız, bazen de egomuz devreye giriyor, artistik cümleler kurabiliyoruz.

Şimdi anlatacağım bir mevzu, daha yeni başıma geldi. Dün, yani 1 Eylül 2022 akşamı, seans kapandıktan sonra aşağıdaki tweeti attım ve Yapı Kredi’nin manzarasının güzel olduğunu söyledim.

Hatta, bu manzaraya dayanarak, bu sabah, yani 2 Eylül 2022 sabahı, VİOP açılışında biraz Yapı Kredi aldım. Ancak gel gelelim, evdeki hesap çarşıya uymadı, “harika bir şeftaliye benziyor” diye alıp eve getirdiğimiz şeftali kurtlu çıktı. Bu çok normal, dışarıdan gözükenle gerçekten olan şeyler hemen hemen her zaman zaten farklı oluyor, içi dışı bir insan mı kalmış.

Ancak buradaki mevzu, şeftalinin kurtlu olduğunu anlayınca başlıyor. Normal bir insan, kurtlu şeftaliyi yemez, çöpe atar değil mi? Ancak ortalama başarısız bir Trader, kurtlu şeftaliyi evinde tutmaya, hatta belki bazen “kurtsuz tarafı denk gelir belki” diye ısırmaya çalışıyor. E, kötü bir tat ağza gelince de mide bulanıyor.

İşte, ben de, şeftalinin kurtlu çıktığını görünce, sabah bu Yapı Kredi hissesini, daha doğrusu VİOP kontratını, aldığım gibi sattım. Çünkü açılışta yoğun bir hacimle aşağı basıldı tahta, bir şeyler döndüğü belliydi, yoğun bir volatilite vardı, tekinsiz bir hissiyat vardı. Satıp kenara çekildim.

Sonra, hissedeki satışlar arttı, hisse %5’lik düşüş sınırına geldiği için (gapli yukarı açılış sonrası) devre kesti, VİOP tarafı düşmeye devam etti ve %4’lük bir düşüş gerçekleşti. Tabi, viop tarafında bu eğer komple kaldıraç kullanılmışsa neredeyse %24’lük bir düşüşe tekabül ediyor. Az değil. Yapı Kredi’nin düşüş sonrası grafiği aşağıdaki gibi:

Şimdi, benim girmemle bu kağıda girip, benim çıkmamla ÇIKAMAYAN birkaç arkadaş olmuş. Normaldir, olabilir. Aslında idealinde olmaması gerekir, çünkü borsa ortamında birine eğer güveniyorsan, onun ileride yokluğu veya yanılgısını da kabul etmen gerekir. Eğer beraber girdiğin kişi, “çıkıyorum” derse ve sen çıkmazsan, o zaman senin herhangi bir şekilde şikayet etme hakkın yoktur. Hadi onu geçtim, zaten senin şu ortamda birine bu kadar bel bağlamaman gerekir.

Her neyse, tabi zararı gören bir takipçim “dün yapı kredi yükselecek dedin, bugün düştü, bu nasıl iş, sen de hiçbir şey bilmiyorsun”  şeklinde bir DM atmış. Bu DM tabi beni üzmek yerine, sizlere bu DM üzerinden bazı konuları yazma fırsatı sunduğu için sevindirdi.

Öncelikle belirtmem gerekir ki, ben hiçbir zaman “yapı kredi yükselecek” tarzında kesinlik barındıran tweetler atmam. Çünkü bana göre trading bir olasılıklar hesabıdır. Setup ne kadar güzel olursa olsun, karşı tarafta oturan bir “gerçekleşmeme” ihtimali vardır. Ben olsa olsa, “yapı kredinin yükselme ihtimali, düşme ihtimalinden daha çok” demişimdir. Genelde böyle yaparım. Arada egosal mevzular devreye girer de, boyumuzdan büyük laflar edersek de, “hoca saçmaladı ya” deyip geçebilirsiniz. Çünkü normalde böyle düşünüp, böyle yaşayan, böyle trade eden bir insan değilim.

Mesajın ikinci kısmı da harika. Orada da “hiçbir şey bilmiyorsun” demiş sevgili dostum. Ne kadar güzel. Tabi ki hiçbir şey bilmiyorum. Bu zaten benim iyi trader olarak en çok övündüğüm, kendimi bilerek “bir şey bilmeme”  kıvamında tutmaya çalıştığım bir oluş. Piyasayla ilgili fikirsiz, bilinçsiz olmaya çalışıyorum ki önyargılarım “iyi traderlık” bilincimi ve aktif pozisyonumu etkilemesin. Bir şey biliyor olsam zaten direkt tüm paramı o bildiğim yöne yatırır, keyfini çatarım. Ancak hiçbir şey bilmemekle, fiyata göre şekil almakla, tahmin değil takip etmekle, fiyatı izlemekle övünüyorum sürekli. Piyasaya karşı önyargı oluşturacak her şeyden de kaçmaya çalışıyorum.

O yüzden, mesajın “hiçbir şey bilmiyorsun” kısmı doğru. Beni takip eden sevgili dostlarımın da, “bu adam hiçbir şey bilmiyor ve onu iyi trader yapan en büyük avantajı da bu” düşüncesiyle beni takip etmesini öneririm. Hatta, kendilerinin de kafa yapısını, trade kafasını bu tarafa doğru evirmesini öneririm. Çünkü siz bir şey bildiğinizi iddia ettiğiniz an hem ego devreye giriyor ki ego dediğimiz şey, duyguları manipüle eden en büyük düşmanınızdır, hem de bir şekilde önyargı oluşuyor, fiyatın size söylediği gerçekleri duymaz hale geliyorsunuz.

Ey Sevgili En İyi Trader, Neymiş Yani Özet?

Özet şuymuş:

1. eğer iyi trader iseniz, sizin için hiçbir şekilde kesinlik yoktur, trading ile ilgili ne düşünüyorsak mutlaka olasılıklar dahilinde düşüneceğiz. Siz yükselecek diye aldığınızda, masanın diğer tarafında, kendini en az sizin kadar zeki gören başka biri, düşecek diye satıyor.  Bunu unutmayın.
2. eğer iyi trader iseniz, bilin ki, hiçbir şey bilmemek tradingin altın anahtarıdır. Bir şey bildiğinizi düşünmeye başladığınız an hem ego, hem duygular, hem önyargılar devreye giriyor ve yavaş yavaş ölüyorsunuz. Biz hiçbir şey bilmiyoruz, bu konuda tek bilen piyasa ve fiyattır. Bizim olayımız onu takip etmektir. Bir şey bilmenize gerek yok, takip yeteneğinizi geliştirin yeter.

Kendinize iyi bakın dostlarım, yeni bir yazıda görüşmek üzere. Boş zamanlarınızda sitemizin Trade Psikolojisi yazılarını okumayı unutmayın. Ek olarak, Atölye’ye mutlaka gelin, içerisi iyi traderlarla dolu şampiyonlar ligi gibi (bu espriyi bilmem kaçıncı defa yaptım ama gerçekten öyle ? ) Selamlar, saygılar.