Borsanın İzinden Atölye’nin Değiştirdiği Hayatlar

Herkese merhaba.

Borsanın İzinden Atölye’yi sizlere teknik analiz, trade psikolojisi ve risk yönetimi konusundaki bilgilerimi, tecrübelerimi ve bakış açımı anlatabilmek için, bundan tam 1.5 yıl önce hizmete açtım.

Sonradan daha da sertleşip, Türkiye tarihinin en şiddetlilerinden birine dönüşecek sağlam bir ekonomik krizin daha başlarındaydık (şu an ise tüm şiddetiyle, tam ortasındayız)

O anki durumum şöyleydi: iyi bir kariyer, global bir şirket, iyi bir pozisyon, sınırsız masraf yapabilme hakkı, sınırsız benzinli araba, tüm aileye özel sağlık sigortaları, sınırsız iş seyahati imkanı, bilgisayar, telefon, tablet, her ay sorgusuz sualsiz yatan iyi bir maaş, yüksek prim, her yıl verilen şirket hissesi, saatlerini senin belirlediğin mesai.

Borsanın İzinden Eğitim ve Danışmanlık şirketini kurup başına geçmem ve Atölyeyi geliştirmem tüm bu yukarıda saydıklarımı bir kenara bırakmamı gerektiriyordu. Bunlar bana inanılmaz büyük bir konfor alanı sağlıyordu. Neredeyse hiçbir yaşam masrafım kendi cebimden çıkmıyordu. Hepsini şirketim ödüyordu. Üstüne iyi de bir maaş ve iyi yan haklarla güçlendirilmiş güzel bir paket veriyordu. Üstüne İzmir gibi bir şehirdeydim.

Özel sektördeki işimin tanımı benim günlük-haftalık kapanışa odaklı swing trade – trend takipçiliği trade tarzıma da uyuyordu. Yani, aynı anda bu işi yapıp, hem de trade ile ek para kazanabiliyordum (yıllardır yaptığım gibi).  

İşi bırakmadan trade etmeye devam edebilir, daha önce nasıl yaşadıysam aynı şekilde devam edebilirdim. Bu konfor alanına aile hayatımda da ihtiyacım vardı çünkü 2020 yılının Mayıs ayında ikinci çocuğumu, Ada’yı kucağımıza almıştık ve uykusuz geceler ve zor günler bizi bekliyordu. Hayatı kökten değiştirmeye, yeni bir maceraya atılmaya, cesaretle farklı bir yola girmeye uygun bir ortam yoktu.

Ancak tam o sırada, Allah’ın işi, yıllardır çalıştığım şirket içerisinde çeşitli sıkıntılar baş gösterdi, çok istemediğim, severek yapmayacağım bir pozisyona zorunlu bir şekilde geçmek zorunda kaldım. Üstüne, yıllardır emek verdiğim Twitter ve Blog üzerinden çeşitli arkadaşlar çok motive edici, çok moral verici mesajlar attılar. Tecrübelerimi ve bilgimi daha organize bir şekilde, daha derli toplu ve sistemli bir şekilde profesyonel eğitimlere dökebileceğimi ve bunun onlarca kişinin hayatını değiştirebileceğini söylediler.

Ücretsiz bir şekilde yıllardır ürettiğim dersler, yazdığım yazılar, paylaştığım tecrübeler bile bir çok kişinin hayatına olumlu anlamda katkı sağlamıştı. Bir de tamamen bu işe odaklanarak üretilen derli toplu, sıralı içeriklerin oluşturacağı etki çok daha büyük olabilirdi.

Hayat bir şekilde bir yol çizmişti, tek yapmam gereken işten çıkıp, buna cesaret edip, şirketi kurup, Atölye’deki eğitim-danışmanlık işini geliştirmeye mesai harcamaktı.

“Yapamam” dedim, “daha zamanı değil” dedim.

Ama yaptım. Borsanın İzinden Atölye’yi kurdum.

Borsanın İzinden Atölye’nin Dokunduğu Hayatlar

Şimdi, yıllar önce küçük bir hayalle başlayan Borsanın İzinden projesi büyüdü, onbinlerce okuyucusu olan bir Twitter hesabına, onbinlerce okuyucusu olan bir BLOG’a, yüzlerce öğrencisi olan bir Atölye’ye dönüştü. Daha da büyüyecek.

Bu süreç içerisinde yazdıklarımla, anlattıklarımla, maddi-manevi kazandırdıklarımla o kadar fazla kişinin hayatına dokundum ki, her birinin sürekli gelen mesajlarını gururla okuyorum. Borsanın İzinden BLOG’daki ücretsiz derslerin ve ATÖLYE’deki profesyonel eğitimlerin öğrencilerime yaptığı katkılar sayesinde,

• Kimisi eşiyle, dostuyla, ailesiyle ilk defa yurt dışına çıktı:

• Kimisi eşine, hak ettiği ama satmak zorunda kaldığı bileziği tekrar aldı, ailesinin yaşlılarına destek çıktı:

• Kimisi bu krizde, bu enflasyonda, memuriyete rağmen refah içerisinde yaşadı, 40binini 275bin yaptı, ay sonunu nasıl getireceğim derdini unuttu:

• Kimisi evini aldı:

• Kimisi ilk arabasını aldı, evine büyük bir tadilat yapacak parayı kazandı:

• Hatta kimisi saç ektirdi, eşiyle 4-5 ülke gezdi 🙂

Daha bu ve bunun gibi onlarca, yüzlerce mesaj var. Herkes bir şekilde önce kendini geliştirdi, sonra cüzdanını geliştirdi, sonra hayatını değiştirdi ve daha iyi şartlarda, daha yüksek bir refahla yaşamaya başladı. Ben sadece yol gösterdim, onlar ise kararlılık ve disiplinle yürüdüler.

Hepsi bir roketçi üstadın (!) tavan hisse (!) verdiği roketçi gruplara girip ağızlarını açarak bekleyebilirlerdi de, en sonda mal yığılan ve altta canı çıkan kalabalıklar arasında da olabilirlerdi, kolayı geçip tüyoculuk da yapabilirlerdi, ancak hiçbiri bunu seçmedi. Anlık kumar kazançlarından ziyade, sürdürülebilir trading başarısı ile yola çıktılar ve yollarımız bir şekilde kesişti.

Bana güvendiler, yürüdüğüm yola güvendiler, beraber yürüdük, ben de, onlar da gelişti.

Kolay olanı ama geçiciyi değil, zor olanı ama kalıcıyı seçen herkese binlerce kez teşekkürler. İleride bu yolu seçerek aramıza katılacak onlarca yeni öğrencime de şimdiden:

ARAMIZA HOŞ GELDİN!

İyi ki beraberiz.